Yüz estetiği denildiğinde pek çok kişinin aklına Yüz Gençleştirme ve daha çok yaşlanmayla meydana gelen değişikliklerin düzeltilmesi gelmektedir. Çoğunlukla Yüz Germe uygulamaları ile yaşlanma bulguları düzeltilerek gerçekleştirilen yüz estetiğinde aynı zamanda kişiye alımlı bir yüz görüntüsünü sağlanır. Bu amaçla estetik plastik cerrahide pek çok bilindik ve yeni yöntemler kullanılmaktadır. Son yıllarda geliştirilen kök hücre tedavileri, lazerler (Lazer-biyostimulasyon), odaklı ultrason (Ulthera) ve radyofrekans cihazlar (3 DEEP RF), özel dolgular ve ameliyat yöntemleri bu yolda büyük ilerlemeler sağlayarak başarılı sonuçlar elde edilmesini kolaylaştırmıştır. Yüz Estetiği Ameliyatları Yaşlanmanın ilk belirtilerinin görüldüğü yerler göz ve çevresidir. İlk önce kaz ayağı ve alın çizgilerinde belirginleşme meydana gelir. Sonrasında göz kapaklarında torbalanmalar, alt ve üst göz kapağı ve kaşlarda düşme olarak devam etmektedir. İleriki dönemlerde ise yanak burun bileşkesindeki çizgilerde derinleşme, yanaklarda sarkma ve elmacık kemiklerinin düzleşmesi, boyunda sarkma ve yüzde kırışıklıklar oluşur. Yüz gençleştirmek ve erken dönemde bu belirtileri azaltmak için, botoks, dolgu , PRP gibi medikal tedaviler yarar sağlar. Daha sonraki dönemde hafif – orta düzeyde sarkmalar ve kırışıklıklar için yeni geliştirilmiş “Ulthera” ve “3DEEP RF” , Palomar ICON adı verilen cihazlarla cerrahi olmayan ve uygulanan kişinin uygulama sonrası hemen sosyal hayatına dönebildiği germe ve cilt yenileme işlemlerinin yapılması pek çok kişide bu sorunlara çözüm olmaktadır. İleri düzeydeki kırışıklıkların ve sarkmaların tedavisinde yüz estetiği tercih edilmektedir. Cerrahi yöntemler tedavi için ana seçenek olmaktadır. Ancak cerrahi istemeyen ya da cerrahi için uygun olmayan kişilerde yukarıda bahsedilen teknolojiler pek çok yaşlanma bulgusunun azaltılmasında fayda sağlamaktadır.